13 Nisan 2016 Çarşamba

Altı Çizili Cümleler - Fi


  



   Merhabalar Sevgili Dostlar..
Dertler, kederler bilirsiniz benimle anılmaya başladı artık :) Biliyorsunuz ciddi anlamda okuyamama hastalığı vardı üzerimde. Bunu da 6 ay boyunca elimde dolanan Fi anlatıyor zaten, atalandı, okunulmaya çalışıldı okunamadı. Sonra benim zamansız komşuluk yaptığım çok sevdiğim komşularım var burada yazısını yazmıştım. Tabi komşu kızı benden kitap isteyince bende dedim 'Aman aman al bunu oku iyice atalandı elimde.' Fi'yi okuyup bitirdi birkaç güne ve geldi benden Çi'yi aldı. Kendi kendime hayretlere düştüm nedir  bu kitabı bu adar akıcı yapan ya ben sevmedim nedense. Normalde olsa kendim okumadığım kitabı bir başkasına asla vermem ama okuyamama hastalığı böyle birşey olsa gerek. Tüm hayattan bezmişliğimle 'Al' dedim 'O kitapların hepsi hiç okunmadı taze taze kitap, al oku hepsini aldığıma da pişman oldum zaten' dedim. Tabi bizim komşu kızı Çi'yi bitirdi geldi bir günde. Geçmiş Pi'yi soruyor ama bende Pi yok 'Başkasından al onu da, bende yok abliş.' dedim. Gitmiş D&R'dan Pi'yi de satın almış okuduktan sonra bana hediye edecekmiş :) Deli danalar gibi sevindim :)
Bir kitap hediye almaktan daha mükemmel ne olabilir ki hayatta :)
Tabi bu gazla 'Bende okuyacağım yiaa' diyerek saldırdım Fi'ye ve Fi bitti. Çi'nin de sonundayım onunda alıntıları yakında gelecek.

Ama öncelikle şunu söylemeliyim ki ben kitap eleştirmeni değilim. Yorumcusu da değilim. Sadece paylaşımcıyım. Eğer kaliteli eleştiriler yada yorumlar okumak isterseniz yazımın sonunda paylaşacağım üç blogger arkadaşımın bloglarına mutlaka bakmalısınız.

Gelelim ben bu kitapla ilgili ne düşünüyorum. Kitap küçük yaşta olanların merak etmemesi gereken bana sorarsanız +18 hatta +21 yaş üzeri falan olabilir. Müstehcen sahneleri fazla. Bu konu üzerinde titizlikle çalışmışlar. Ben bu sebeple kitabın kişiye çok edebi bir değer kattığını düşünmüyorum. Evet olay örgüsü ve karakter analizleri çok iyi. Ortaya konulan her bir karakterin özgünlüğü ve detaylı bir şekilde işlenmesi, karakterler arasındaki olay örgüsünün çok hassas bir şekilde işlenerek okuyucuya hissettirilmeden yapılan geçişler çok harika ama dediğim gibi yazarın uzun ve derin cümleler kullanmış olması kitabın edebi bir katkısı olduğu anlamına gelmiyor. Kitapta benim en çok beğendiğim şey olay örgüsünün ince ince ve okuyucuya hissettirilmeden işlenmesi ve farklı işlenen karakterler oldu. Karakterlerin hepsi çok iyi bence. Bir de eğer gerçekten bir Denge Merkezi varsa bu hayatta bende gerçekten bir zengin olup gitmeyi isterdim. Kitap içerisinde aklımda kalan tek şey bu oldu oldu sanırım. Peki okumazsanız bir kaybınız olur mu diye merak ediyorsanız bence olmaz. Mutlaka okunmalı dediğim bir kitap olmadı. Ama seri şeklinde olduğu için serinin diğer kitapları üzerimde nasıl bir etki bırakır bilemediğimden şimdilik sadece tek bir kitap üzerinden ahkam kesiyorum :)

Gelelim bu kitapta hangi cümlelerin altını çizdiğime. Aslında altını çizeceğim çok cümle vardı ama genelini üşengeçlikten çizemedim.

Kitabın ilk sayfasında beni etkileyen bir cümleyle başlamak istiyorum. Sanırım deneyimlerimin verdiği iç güdü ile bu cümlenin altını çizmiş olabilirim.

"İşin sırrı doğru insandan doğru şeyi istemekti ve tabii karşılığında da fazlasını vermemek."

Kitapta Can Manay'a sorulan şu soru beni anlatıyor sanki :)
"-Size en itici gelen şey?
+Cevabı bulabileceklerini düşünmeden soru soranlar."

"Neyi, niye merak ettiğimiz, kimliğimizi oluşturuyor."

"Fark edilmiş biri tarafından fark edilmek!"

"Komik olan, etrafında onu çirkin bulan bir tek kendisi vardı."

"Kendisi olabilmek için hep takması gereken maskeleri vardı."

"Toplum tarafından yetiştirilen erkek gerçeğini görmüştü net bir şekilde. İhtirassız iktidarsızlar."

"Ben ne olduğumu biliyorum, ne kadar olabileceğimi merak ediyorum."

"Ne olduğunu bildiği halde olmadığı şeyi olmayı seçmişti."

"Yetersizlik hissi insana tuhaf şeyler yaptıran hatta tuhaf şeyleri ihtiyaç olarak algılatabilen bir histi."

"Farklıysanız her anlamda mahvolmuştunuz! İlaçlar sizde diğerlerinde çalıştıkları gibi çalışmaz, insanlar sizi koyabilecek bir kategori bulamayınca varlığınızdan rahatsız olurlardı."

"Var olma savaşı vermeden içinde uykuya dalmış karakterlerin sessizliğinde, beynindeki bilgiyi kullanarak yaşamak kolaydı."

"...Duru kapıyı açtı. Kendisini kurtarmaya çalışan 'yok edicisiyle' daha fazla savaşamayacaktı."

"Farkındalıktan yoksunluk sarmıştı her yeri."

"...birbirlerine ait olmayan ama ait olabilmek için sürekli birbirlerine adapte olmaya çalışan ve bu bitmek bilmeyen adaptasyon sürecinde birbirlerini yaralayan bir çiftti."

"Herkesin mutlu olmak için en az bir nedeni vardı ve sanki bu gezegen sadece kendisine lanetliydi."

"Umutsuzluk içine yerleşmemişti henüz ama kapıdaydı."

"Kendini bu kadar şansız hisseden birinin risk alması çok tehlikeli değil miydi?"

"...bir zekayı takdir edebilmek için zeki olmak gerekir. Bazen karşındakinin zekası, aslında kendi zekanın aynasıdır.
...
Sen savaşçı doğmuşsun Özge Hanım, doğan bu, illa savaşacaksın."

"Savaşlarını iyi seç çünkü içinde kaybolabilirsin. İyi bildiğin ve sevdiğin bir şeyin içinde kaybolmak, beceriksiz olduğun ve sıkıldığın bir şeyin içinde kaybolmaktan daha iyidir."

"Zafer bazen, kazanmak için son darbeyi vurmamak olabilir."

"...ve bir erkeği en değerli yapan şeyin kadında uyandırdığı korunma duygusu olduğunu düşündü Deniz'e gülümserken."

"...belki de hissettikleri duygular bedenlerine o kadar büyük geliyordu ki, kendi fiziksel gerçekliklerini hatırlamak için fiziksel acıya ihtiyaç duyuyorlardı."

"Kendi bedeninden değil, Murat'ın bedeninin aldığı zevkten zevk aldı Bilge, kadınlığını keşfetmemiş tüm kadınlar gibi."

"Hissettiği şeye isim koymaya çalışmaktan çok, kendisine hissedilen şeye isim koymaya çalıştı."

"...bu daha önce yapılmadığı için yapılmamış. O kadar."

"Çirkin kızları sinir etmek istediğinde yaptığı bir şeydi bu Duru'nun, makyajsız suratını bol suyla yıkayıp hala çok güzel gözükmekten daha ne ağır gelebilirdi ki bu aptal kızlara!"
(Kitapta beni en sinir eden şeylerden biri ise Duru'nun bu sığ egosu oldu.)

"Vazgeçmediğin sürece doğru seçimi yapmak için her zaman şansın vardır."

"Erkek dediğin koruyan, kapsayan olmalıydı!
...
Niye hep tek başına savaşmalıydı? Niye bu kadar yalnızdı.."
(Bu Duru gerçekten çok mu çok bencil bir karakter ya. Göz göre göre Denize ihanet etti. Göremedi nasıl sevildiğini!!)

"Seni böyle hissettiren, bana da tüm bunları yaptırabilen bir kişi daha olmayacak."

"Tapan bir erkekten daha güçlü kimse olamazdı. Tabii eğer bu şizofrenik bir saplantı değilse."

"-Ben kanayınca mı fark ediyorsun yaralandığımı!
...
Deniz elindeki kan yerine yaşadığı şoku fark edebilseydi, her şeyi anlatırdı ona."

"İçinde bir şeyler ölmüştü ve canlandırmaya çalışmak bir ölünün kalbine yumruk atarak kaburgalarını kırmak gibiydi."

"Değerliydi, kendini değerli hissediyordu bu adamın yanında, en değerli."




İYİ BİR HİKAYE ASIL BİTTİĞİNDE BAŞLAR.
Çİ İÇİN HEYECANLA BEKLEYİN...




          











Yazının Ritmi:
Model - Mey
Zakkum - Dile Kolay Kalbe Değil
Emre Aydın - Ölünmüyor
İlyas Yalçıntaş - İçimdeki Duman
Ferah Zeydan - Yanlışız Senle
Feridun Düzağaç - Kül








16 yorum:

  1. ben cok etkilenmistim bu seriden. pi de biraz sıkıyor. yani amma da uzatmis dedirtiyor ama cok begendim. dedigin gibi mustehcen yerleri cok. ama icerigi dolu geldi bana yani hep tavsiye ettim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okumak isteyenlere tavsiye edebilirim ama bana sorulursa okumayınca da bir kayıp değil. Aslında kitabın temelinde seks yatıyor. Erkekler ve kadınlar arasındaki bağın başka şekilde kurulmasının mümkün olmadığını vurguluyor her fırsatta. Toplumdaki eksikleri yada fazlalıklarıda gösteriyor bu konuda. Ama edebi anlamda beni tatmin etmedi ben bana bişey kattığını düşünmüyorum bu kitabın sadece olay örgüsü, kurgusu çok güzel farklı bir içerik. Baktığın zaman kitabın içerisinde en masumane seven Deniz iken, en saf, en bağlı, en yaralanan Deniz olsa bile kitapta şöyle bir cümle var:
      "Libidosunun yüksekliği tekeşlilik hayatında her zaman problem olmuştu Deniz'e...." ve devamında da Duru'yu aldıkça daha çok istediğinde ve bağımlı olduğundan bahsediliyor.
      Evet Can Manay kadınları bu sebeple kullanıyor ama Can Manay Duru'ya "Daha fazla yağmalan mana göz yumamam." tarzında bir cümle söylüyor. Haklı Deniz onu yağmalıyor. Ama bunu göstermeden yapıyor. Can Manay'ın hedefi belli o da yağmalamak için istiyor.
      Kitapta kadınların seks objesi olmaktan ileri gidemediği bir durum anlatılıyor. Ama bunu o bilinçte okuyarak anlamak lazım. Eğer kitabı yanlış bir kişi okursa yanlış algılarla yanlış yönlere sapması da mümkün duruyor.

      :))

      Sil
    2. fiyonkcum kestanecim benim son yazıma bir bakar mısın ^.^

      Sil
  2. canım çok naziksin, bizleri yazının altına link vermekle.
    ben bu seriyi hiç okumadım nedense... okuduğum zaman mutlaka yorumlarımı paylaşacağım.
    alıntıları cok hoşu bu arada.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben yorumcu ya da eleştirmen değilim söylediğim gibi. İşi ustasına bırakmak bırakamıyorsam da ustanın adresini vermek gerek :)

      Sil
  3. Merhaba:)
    Ben de Pi ve Çi yi buldum Fi kaldı onu da bulunca başlayacağım okumaya inş:)))
    Teşekkürler Kucak dolusu sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumlarını bekliyorum okuduğun zaman :)

      Sil
  4. Bu seriyi okumadım pek fikrim yok, alıntı cümleler anlamlı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında altını çizdiğim cümlelerin bazılarında kendimde birşey bulduklarım :)

      Sil
  5. Gerçekten kitabı yanlış algılayan yanlış yorumlayanın yanlış yöne sapmasına neden olabilecek türden ucu açık ama bence çok açık ve sade dille derin anlamları olan bir seri.. edebi değil ama hayatı sorgulatıyor ve gerçekten de altında hep bir matematik var . Yazarının hayata bakış açısını çok beğeniyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazar hayata bir çok açıdan bakmış aslında ve dediğin gibi o matematiksel hesabı ve alt metinde oluşan mesajı anlayamacak kimselerin okuması o ucu açık kısımdan giderek belirli bir sona ulaşabilirler. O sebeple herkese tavsiye edilebilecek ve herkes mutlaka okumalı diyemiyorum maalesef :)

      Sil
  6. Bu kitaplari duydum ama okumadim merak ediyorum.

    YanıtlaSil
  7. Bu seriyi sevemeyecek gibiyim, neden böyle bir önyargıya kapıldım bilmiyorum. Belki de bunu kırmak için okumalıyım :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben çok severim diye ele almıştım şimdilik bende de beklenilen etkiyi yaratmadı umarım sen seversin :)

      Sil