Ben psikoloğa gitmeyi reddeden bir insan olmadım hayatımda. Dönemsel olarak profesyonel yardım alınması gerektiğine inananlardanım. Dönem dönem de gitmişliğim, şöyle bir içimi dökmüşlüğüm vardır.
Yaşadığım zorlu süreçleri de göz önünde bulundurunca yine gitmek istediğime karar verdim ama hazır olmadığımı düşünüyordum. Annemin ısrarlarına dayanamayıp buldum bir doktor gittim ziyaretine..
Dediğim gibi kendimi hazır hissetmediğim için olsa gerek ilk görüşmemde doktorumun karşısında sakinliğimi korumakta ciddi güçlük çektim. Tabi ki doktorum da bunun farkında olduğu için sözümü hiç kesmeden dinledi beni. Ve psikoterapinin yanı sıra ilaç tedavisine de başladık. Bu ilacın bana üzüntü veren hormonlorı yatıştırıp, beyinde mutluluk hormonunun daha fazla salgılanmasına yardımcı olacağını söyledi. Ama zannetmeyin ki kaymak gibi biri oldum. Hayır öyle bir etkisi yok ilacın. Hissetmiyorsunuz bile. Yani benim üzerimde yan etkisi olmadığı için olsa gerek ben bana iyi geldiğini ama tabiri caizse beni aptallaştırmadığını söyleyebilirim. Kısa bir kaç öneri alıp doktorun yanından ayrıldım.
İkinci görüşmemizde ise doktorum, eşimin mutlaka bir destek alması gerektiğini, göreceği psikolojik tedavi sonrası doktoruyla yapacağım bir görüşme ile evliliğime devam etme kararı alıp almayacağıma karar vermem gerektiğini söyledi.
Malum Ex askerlik arkadaşıyla kafa kafaya verip, bilmiş arkadaşının eroin bağımlısı kardeşiyle ortak noktalarım olduğuna karar vererek onun gibi "Manik Depresif" olduğum kanısına vardıktan sonra, anneme "Senin kızın hasta. Ben internetten araştırdım. KestaneFiyonk 'manik depresif' ve tedavi olması şart." demişti. Doktorumla bu konuyu konuştum ve duruma bir açıklık getirebildik çok şükür :)
Doktorum bana "Senin yaşadıklarının onda biri travma sebebi iken sen onda on yaşadın. Ve içerisinde bulunduğun duruma illa bir isim vermemiz gerekirse, orta dereceli depresyon diyebiliriz." dedi ve içime su serpti. Psikolojik baskının sınırı olmayınca haliyle Ex, beni sindirebilecek her konuyu beynime nakşetme çabası içerisindeydi. Depresyonda olduğuma sevineyim mi üzüleyim mi bilemedim :)
Doktorum Ex tedavi olmadan birlikte bir terapiye de girmememiz konusunda da net. Bana bazı testler verdi. Bir dahaki görüşmemizde teslim edeceğim.
Sırada üçüncü görüşmemiz var. İki haftada bir görüşüyoruz şimdilik. İlerde bu süre daha da uzayacak yavaş yavaş. Yaptığımız planlamaya göre altı aylık bir ilişkimiz olacak kendisiyle. Ben bu sürenin daha uzun olmasını istiyorum açıkçası. Malum boşanma sürecinde yaşanacakları az çok tahmin edebiliyorum. İftiralar ve hakaretler şimdiden başlamışken, mahkemeye çıktığımızda nelerle karşılaşacağımı hayal ediyorum ama tam olarak kestiremiyorum. Bu süreç bitene kadar psikoloğumla görüşmelerimizin devam etmesi benim için daha iyi olacak. İçimi çok rahat bir şekilde dökebiliyorum. Yargılanmaktan yada yaftalanmaktan korkmuyorum. Eleştiriliyorum ama kırılmıyorum. Çünkü psikoloğum eleştirilerini yöneltirken bunu bana yaptırıyor. Yani hatalarımı görmeme vesile oluyor. Acımasızca değil, hatalarımı fark etmeme yardımcı nitelikte eleştiriler yapıyor ve yönlendirmelere eleştiri dememiz doğru olur mu bilemiyorum.
Böyle hayattan sıkıldığınız yada kendinizi zorda hissettiğiniz zamanlar varsa bence sizde gidin bir psikoloğa. Yargılanmadan yaftalanmadan dinlenildiğini bilmek, seni hiç tanımayan bir insana yaşadıklarını anlatmak, kendine ait bir alan olduğunu hissetmek kadar güzel bir duygu inanın yok.
Kendimi özgür hissettiğim iki yer var: Birincisi burası. Bloğum. Birisi bir şey der mi düşüncesi yok içimde. Beni tanımayan insanlara kendimi anlatıyorum. Benim alanım. Bana ait bir yer. Yazdıkça özgürüm burada..
İkincisi de psikoloğumun odası. Her şeyi söyleyebiliyorum. Orası da sadece bana ait. Bunu doktorum bana hissettirdi. Konuşurken özgür hissediyorum..
Ve herkese tavsiye ediyorum..
Güzel Sabahlar Sizin Olsun..
Iadeyi ziyarete geldim ve yazinizi cok samimi icten buldum ayni zmanda psikologlarin insanlarin bir coguna öcü gibi gelmesinede engel oldugunuzu düşünüyorum :)
YanıtlaSilHoşgeldin çok teşekkür ederim :) Psikoloğa gidince kendilerine deli yaftası yada hasta oldukları düşünceine kapılıyor insanlar bu yüzden gidene de gitmeye de karşı tutum sergiliyorlar :) Bir kişiye bile faydam olabildiyse ne mutlu bana :)
SilŞükür ki şimdiye kadar beni psikiyatra götürecek bir sorunum olmadı. Ya da kendi içimde bunları çözüme kavuşturdum. Ama kesinlikle şuna inanıyorum ki insanlar asla bir uzmanla görüşmekten çekinmemeli. Hele de konu psikolojikse. Çünkü gözlemlediğim kadarıyla insanların büyük bir kısmı bu tarz sorunlar yaşıyor. İçine atanların, erteleyip konuşmaktan çekinenlerin içlerindeki labirent büyüdükçe büyüyor. Ama kendisini anlayan, dinleyen ve her an yanında olduğunu hissettiği biri olunca ortada ne bir labirent kalıyor ne de bir sorun...
YanıtlaSilGülücüklü Kal...
Farklı bir şehir farklı bir hayat. Ana baba yok dostların yok. Ağlayacak omzun yok. Başka şehirde yalnızsın. Anlatamıyorsun derdini uzaktakiler üzülmesin diye. Ee hayat arkadaşın zaten anlamıyor. Çığ oluyor kaldıramıyor insan bir noktadan sonra..
SilKestane Fiyonk ne iyi ediyorsun böyle paylaşmakla, tabii ki de senin özgür alanın kaptan sensin, kim tutar seni!
YanıtlaSilPsikologa gitmeme olayı bence anormal, hayat ful stres ve zor ki, ilişkilerin normal seyrinde ilerlemesi çok ütopik, yok öyle bir dünya artık, hani kuru ekmek soğan faslı.. Eskisi gibi tahammül etme eşiği çok düşük bu jenerasyonda, ufak bir toslama da/tökezleme de hemen giriveriyoruz tükenmişlik sendromlarına, ah bu dünya, vah bu insanlar demeye, o haklı bu haklı asıl ben haklıyım fasıllarına... Yetinme yok, şükür yok, ee hal böyle iken gitmemek abes değil mi? Hala psikologa gitmekte çekinip de 'deli miyim ben?, sen git asıl!' diyenler o kadar cahil geliyor ki anlatamam!
Seni çok ama çok takdir ettim okurken! Zorlu bir süreçten geçiyorsun ve izlediğin yol çok iyi, annen de ne güzel yol gösterici olmuş, desteğini eksik etmemiş!
Yuvanın kurulmasından ziyade devam etmesi ve yıkılmaması en zoru, ayrılmanı istemem ama yaşadıklarını da bilemem, hakkında hayırlı olana gönlün razı olsun diyebiliyorum ancak!
Hayatta en önemli şey sağlık, hem bedenen hem ruhen! Tez vakit kendini toparlar, mutluluğu yakalarsın inşallah! Bağnaz, cahil düşünceler ve kişilerden olabildiğince kaç bence, en iyisi bu! Önce kendini sev, sonra sevgini sevdiklerinle paylaş, yaradılışımız böyle, hak etmiyorsa da sevgini sen niye üzülesin, onlar üzülsün!
Görüşmek üzere, kendine iyi bak ;)
Ne kadar güzel yazmışsın teşekkür ederim. Böyle güzel yorumlar okuyup anlaşılabilmek paha biçilemez. Evliliklerimizi yıkmak için kurmuyoruz ama ne yazıkki bazen hayat istediğimiz gibi gitmiyor. Tahammül etmeye ve dua etmeye devam etsekte sabrımız bizi bir yere kadar götürüyor. Gözyaşlarımız akmaz oluyor. Üzüntüden vücudumuzda hastalıklar cereyan etmeye başlayınca kendimizden daha fazla kıymet vermemiz gerektiğini düşünüyoruz. İnşallah toparlayacağım kendimi hatta toparlıyorum bile :)
SilDesteklerin için teşekkür ederim :) Görüşmek üzere :)
Hakkında hayırlısı olsun dediğim gibi yaşadıklarını sen bilirsin benim ki işte klişe gibi oldu 'yuva yıkılmasın, günah' ama gitmiyorsa da zorlamanın anlamı yok, hayat çekilmez tabi ki ;)
SilSağlığına aman dikkat, toparlanman ne güzel, daha da iyi olursun inşallah ;)
:) Sağol çok teşekkür ederim iyi dileklerin için. Amin inşallah :)
SilPsikiyatri, psikolog falan iyi hoş da çok pahalı be fiyonkcum :D ben de bir iki gittim sonra bunun parasıyla kitap alırım amaan diye gitmemeye başladım :D Ama o ilaçlar etki ediyor bak. Prozac diye şiir bile var mesela :D Bilmiyorum umarım bütün sıkıntılarından kurtulur çok mutlu olursun :)
YanıtlaSilÇok şükür ailem destek oluyor, olmasa bende çıkamazdım işin içinden :) Ben ilaç kullanıyormuşum gibi hissetmiyorum açıkçası ama belki bende kendi ilacımın üstüne bir yazı yazarım beni sarhoş ederse belki :) İnşallah canım en büyük arzumuz ve de duamız mutluluk ve huzur he bir de sağlık :)
Silpsikologun blog iyi gelir demiştir o zaman :) çok gülümsedim okurken ama :)
YanıtlaSilÖzgür olabildiğim bana ait bir alan olduğu için psikoloğum onayladı tabi :) Seni gülümsetebildiysem ne mutlu bana DeepTone :D
Silinsanlar zannediyorlar ki psikoloğa çok sıkıntılı insanlar gider. ya da psikolojik sorunlar çok uç boyutta şeylerdir.
YanıtlaSiloysa ki özellikle türk toplumunun çocuk yetiştirme anlayışı nedeniyle her insanda sayısız sorun var. "bu benim huyum" dedikleri şeyler aslında patalojik.
tabi fiziksel sorunlar gibi görünmüyor ya, boşverip geçiyorlar.
oysa "çok şükür benim psikolağa ihtiyacım yok" diyen insanlar terapi sürecine girecek olsa minimum 4 senden önce sorunlarını çözemeyecek durumdalar..
insanlar ne derse desin. isteyen yaftalasın. onların içinde fırtınalar koparken, huzuru, mutluluğu hissetmek var ya, hiç bir şeye değişilmez..
Evet zaten asıl hastalık boyutu kendisinde problem görmemekle başlamıyor mu :)
Sil