5 Ocak 2016 Salı

Evlilik Üzerine.. #2 - Aile Ortamı..



   Önsöz
   Sevgili 'Gülücüklü Çöp Adam' isimli bir takipçim 'Evet Sen.. Mükemmel Kadın' başlıklı yazımın altına yaptığı bir yorumda evlilikle ilgili yazdığım yazıların faydalı olduğunu ve bu yazıları evlenmeden önce okuyan bir erkeğin empati kurabileceğini belirtmiş. Zaten yaşanan olayları yazıya döküyordum ama bu yazıları özel bir başlık halinde yazı serisi olarak devam etme kararı aldım.
   "Evlilik Üzerine.." yazı dizisinin hepimize şimdiden faydalı olmasını umuyorum.  'Evet Sen.. Mükemmel Kadın' başlıklı yazımı bu yazı dizisinin ilk yazısı olarak kayıtlara geçiyorum. Hayırlı olur umarım..



   Seviyoruz bir adamı ve ona hayallerimizde yer veriyoruz. Hayatımızda yer veriyoruz. Ama bunu yaparken onun hayatına hiç göz atmıyoruz. Bizi sevgi sözcüklerine boğuyor belki, hediyeler alıyor. Rüya gibi bir aşk yaşıyoruz belki de..
 
   Ben Müstakbel Eski Eşimle ilk evlenmeye karar verdiğimi açıkladığımda, olumlu tepkilerden çok olumsuz tepkiler almıştım. Anne ve babasının evliliği masum hayatların ahını alarak başlayan ve ihanet sebebiyle biten bir aile kurumunun bir parçasıydı Ex. Bu sebepten içimde tereddütler oluşsa da Ex'in bana söylediği şu sözler kalbimi acıtmaya yetmişti "Annemin babamın günahını bana mı yükleyeceksin? Ben onların nasıl olduklarını gördüm aynı hataya düşmem, yuvamı mutsuz etmem."
Canım öylesine yandı ki, kendimi suçladım. Sevdiğim adamı bilmeden mi itham edecektim? Onu yaşamadan, onunla bir hayatı paylaşmadan nasıl peşin hüküm verebilirdim? Böyle mi seviliyordu?
Ama 'Ataların sözleri yerde kalmaz.' diye boşuna demişler. Armut dibine düşermiş, mum dibine ışık vermezmiş gibi bir dolu atasözü ben gerçekleri idrak etmeye başlayınca şimşekler gibi çakmaya başladı beynimde.

   Sorunlu bir ailede yetişen erkek çocukları eğer huzurlu aile ortamını görmemişlerse ve sürekli kavga gürültü ortamında büyüdülerse, ilerde ne kadar inkar etseler de bu durumun kurbanı oluyorlar ve farkına varamıyorlar. Sorunlu ortamda büyüyen bir çocuk, huzurlu bir aile ortamını göremediği için huzurlu bir aile ortamı da kuramıyor. Nasıl kurulur, huzurlu bir ortam nasıl olur bilmiyorlar ki. Bizde onlardan bize hiç görmedikleri, hiç bilmedikleri bir şeyi vermelerini istiyoruz.
Tabi ki istisnalar da var. Bunu başarabilen erkekler de söz konusu. Ama yapılanmanın geneline baktığımızda istisnalar gerçekten istisna olarak ciddi bir azınlıkta kalıyorlar.
   Özellikle babasından nezaket göremeyen erkek, birebir babasının tavırlarını evliliğinde yaşatmaya devam ediyor. Babasının bahis kuponu doldurduğunu, loto, toto, iddia oynadığını gören erkek, evliliğinde oynadığı bahisleri, internette rulete, tavlaya yatırdığı parayı kumar olarak değil basit bir oyun olarak görüyor. Giden binlerce lirayı gözü görmüyor, basit bir bahis oyununun abartıldığını düşünüyor. Sabır da bir yere kadar deyip, aile içi huzursuzluk çıkıp iş büyüklere yansıtılınca babası çektiği krediyi kapatabilmesi için maddi destekte bulunuyor, annesi aylarca kumarı bıraktırabilmek için uğraştığımı bildiği halde 'Özür diledi işte ne gerek var uzatmaya?' diye algı yaratarak hatayı görüntüde minimuma indirgemeye çabalıyor. Bu adamın bunu  hata olarak görmesini bekleyemezsiniz. Çünkü zamanında babasında görmüş, şimdi kendisi yapıyor, babası hatasını örtüyor, annesi hafife alıyor. Ben bu adama günahı, haramı anlatmaya çalışıyor, rızkımızı korumaya çalışıyorum.
   Babasının annesine el kaldırdığını gören bir adam size de el kaldırıyor ve bir tokadın şiddet sayılamayacağını savunuyor. Öyle ki "Ben sana bir vursam sen hastanelik olursun, kolunu bacağını mı kırdık ki sen benim sana şiddet uyguladığımı söyleyerek iftira atıyorsun." diyor. Seni hırpalamış olması, iteklemesi, sağa sola savurması, tokadı yüzünüze patlatmış olması onun için şiddet değil. O bunu şiddet olarak görmüyor ki 'Ne var bunda? Her evde karı koca arasında olur böyle şeyler.' diye rahatlıkla söyleyebiliyor. Ekonomik ve psikolojik şiddetin zaten sınırları konulmuyor böyle bir durumda. O adam için normal.
   Görümcem Ex'in bana el kaldırdığını duyduğunda gaflette bulunup beni savunacak olmuştu ve ilk ve son olmuştur bu durum onun için. Kız kardeşinin iffetine, namusuna uzanan sözler, bizler sokaklarda gördüğümüz kadınlara bile dilimiz varıp o yaftaları yapıştıramazken, kız kardeşine bu sözleri söyleyip, böylesi hakaretler eden bir erkeğin size nasıl davranacağını ilk başta görememiş olmamız ve evliliğimizde bunların yavaş yavaş ortaya çıkıyor olmasının yaşattığı hayal kırıklığı, tarif edilemez bir acı veriyor insanın yüreğine.
   Annesinin yüzünü görmek istemediği için başka şehre gittiğini acımadan, kırılacağını umursamadan, annesinin yüzüne karşı fütursuzca söyleyen bir erkek çocuğunun, size karşı nazik, kibar ve bağlı olmasını beklemek ne kadar doğru?
   Ve daha nice böyle olaylar vuku buluyor evlilik sürecinde. Bunlar bu posta sığanlar, bu konuyla alakalı olanlar..
   Evlilik bir kapalı kutu değil aslında. Biz bakmayı ve görmeyi bilmiyoruz. Aile yaşantısı bize çok önemli ipuçları veriyor. Evlenmeyi düşündüğünüz erkek ailesine nasıl davranıyor? Annesine, kız kardeşine hangi gözle bakıyor? Onları bir birey olarak görüyor mu? Onlara saygı duyuyor mu? Onları köle olarak yada sadece hizmet edecek varlıklar olarak mı görüyor? Ailesine karşı olan tutumu ve davranışları size ufakta olsa ipuçları verecektir mutlaka. Vazgeçin demiyorum. Temkinli olun. Körü körüne bağlanıp, görmezden gelmeyin. En yakınındaki kadınlara nasıl davranıyorsa bir erkek size de öyle davranacaktır. Babasından ne gördüyse bir erkek onu yapacaktır. Ve bunu asla kabul etmeyecektir. Zaten kabul etse yapmaktan muhakkak vazgeçer.
   Benim en büyük hatam gerçekleri görmezden gelip, bana o sözleri söyleyen hassas kalbe aşık olarak aşkımın arkasında durmayı seçmem oldu.
   Aslında hata demek doğru olmaz . Çünkü ben hata olduğunu düşünmüyorum. Sadece görmezden gelmemeliydim ve hayallerimdeki erkeğe böylesine güvenerek tedbiri elden bırakmamalıydım. Pişman değilim. Pişman olmayı hiç sevmedim de zaten. Ben o adamı sevdim ve ben o adamı yaşamayı seçtim. İyi veya kötü, güzel veya çirkin, kah ağlayarak kah gülerek ben o adamı yaşamayı seçtim ve yaşadım. Elimden ve yüreğimden gelen her şeyi onun önüne serdim. Keşkeler bırakmadım ardımda..

   Ama sizde bilin yani.. Mum dibine ışık vermez.. Armut dibine düşer..

   Güzel geceler sizin olsun..















 

13 yorum:

  1. Ben hep erkek annesine nasıl davranıyor buna bakarım mesela annesine değer veren bana da değer verir diye düşünürüm ne biliym. Yine de insanları aynı evde yaşamadan tanımak çok zor :/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mutlaka ne kadar tanısanda aynı evde yaşamaya başlayınca bilmediğin huyları çıkıyor ortaya. Ama annesini kız kardeşini köle olarak gören bir erkek, sana farklı davranmaz. En yakınındakilere kıymet vermeyen erkek,tabiri caizse el kızı olarak sana saygı duymaz..

      Sil
  2. Merhaba blog keşif etkinliğinden geliyorum. Evlilik konusunda yazmanız iyi olmuş çünkü insanlar evliliğin ne olduğunu pek bilmiyorlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle.. Bir nebze dahi yardımcı olabilirsem ne mutlu bana..

      Sil
  3. Selamlar ve de Gülücükler
    Bendeniz Gülücüklü Çöp Adam...
    Tekrar söylüyorum gerçekten çok faydalı bir yazı olmuş hem erkekler hem de kadınlar için.
    "Bir Çay Vakti..." yazımın yorumlarında yazmıştım. Onları tekrar yazmayayım. (Son yorumu görmedin sanırım)
    Demek ki senin de sınavın buymuş. Ve anlattığın kadarıyla alnının akıyla çıkmışsın bu sınavdan. Dilerim daha ağır imtihanlarla sınanmazsın.
    Gülücüklü Kal...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nasıl gözden kaçırmışım bilmiyorum halbuki takip ettiğim bir yazıydı. Sen söylemedin ama ben birebir kopyalayayım da herkes okusun..

      Üzülenler Gülecek, Üzenler Üzülecek" diye benim bir sözüm var.
      "Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır." diye de Kur'an'ın bir sözü var. (inşirah/5)
      Ne güzel sözler...
      Tebessüm ettiriyor her durumda insana...
      Gülücüklü Kal olur mu?
      Çünkü
      "Kimseye kaldıramayacağı yük yüklenmez." (Bakara/286)

      Zaten yaşanılanların Rabbimden geldiğini kabul ederek teslim olmasaydık atlatamazdık. Geçiyor çok şükür. Geçecek. Geçene kadar yazacağım.. Acıtsa da bu günler geride kalacak muhakkak..

      İmtihan yaşadığımız sürece var olacak. Rabbim isyana sürüklenmekten korusun bizi..
      Amin..

      Sil
  4. Blog keşif etkinliğinden geliyorum ben de beklerim:)Sevgiler:)Blogumda Amerikadan notlar, çeşitli yemek tarifleri,Oğluşumla etkinlikler paylaşıyorum:)

    YanıtlaSil
  5. Evlilikler son zamanlarda boşanmayla sonuçlanıyor. Çok üzücü bir durum:(

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar. :) Güzel bir yazı olmuş,kendini okutturuyor.
    Blog keşif etkinliğinden geliyorum ,bende bloguma beklerim ^^
    http://helloiran1.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  7. hımmm yani aile geçmişi önemli mi diyosun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle önemli. Aile yaşantısı ve bu yaşantıda erkeğin ailesindeki kadınlara bakış açısı çok önemli erkeği tanımakta :)

      Sil